H2: New York'tan tüm dünyaya
Amerikalı tasarımcı ve kültür sanat küratörü Heron Preston ile bir söyleşi.
Amerikalı tasarımcı ve kültür sanat küratörü Heron Preston, yeni paradigmalar yaratarak ve modanın geleceğini destekleyen alternatif stil sistemleri geliştirerek alışılmışın dışına çıkıyor. İşbirliği, deneysellik, özgünlük ve önseziye odaklanan kendi adını taşıyan markası, estetiğini Preston'ın sokak stilli, spor giyim, üniforma arketipleri, lüks moda ve sürdürülebilir tasarımı bir araya getirerek stili bir amaca bağlama becerisi üzerine şekillendirmiştir.
H2, tasarımcı ve H&M tarafından döngüsellik, topluluk, bilgi ve ürün perspektiflerini bir araya getirerek kültürel ilerlemeyi desteklemek amacıyla oluşturulan bir girişim. Koleksiyonlar, çok boyutlu ve sürekli gelişen şehir merkezlerinde ortaya çıkan pozitif enerjiyi ve kolektif potansiyeli yansıtıyor.
Ekim ayında sunulacak olan 2. Koleksiyon, katmanlı stile, daha kalın kumaşlara, trikolara ve dış giyime ağırlık veren bir A/W ürün grubundan oluşuyor. Öne çıkan parçalar arasında pembe ve haki renklerde çift taraflı kullanılabilen şişme bir bomber ceket, kontrast dikişli ve taşlarla süslenmiş bir jean, patchwork hokey tişörtü, renkli yamalı bir deri ceket, yarım fermuarlı bir rugby tişörtü, baskılı tişörtler ve logolu şapkalar yer alıyor.
Preston ile kadın-erkek modasının anlamsızlığı, kendisinin tasarım süreci ve New York'un kültürel önemi hakkında konuştuk.
H&M: Koleksiyonun büyük bir kısmı unisex parçalardan oluşuyor. Bu sizin için neden önemliydi?
HP: Ben bu şekilde tasarım yapmayı seviyorum ve içinde yaşadığımız dünyanın temel gerçeği de bu. Parçalarım hem erkek hem de kadınlar tarafından giyilip şekillendirilebilir ve herkesin dolabına kolayca entegre edilebilir. Günümüzde insanların modayı, stili ve giyimi bu şekilde benimsediğini görüyorum. Bu da insanların bu fikirleri kendilerine özgü bir şekilde hayata geçirmelerine ve olmak istedikleri birey olmalarına olanak tanıyor. Dış giyim parçaları, tişörtler, eşofman altları ve kapüşonlular gibi pek çok parça cinsiyetten bağımsız olabilir. Bu benim tasarım DNA'mın bir parçası. Kural yok. İstediğin zaman, istediğin şekilde giy. Beğenirsen, sana göre demektir.
H&M: H2'nin benimsediği felsefenin bir parçası da "New York City'den çıkması ama New York City'den çok ötesi için üretilmiş olması. H2, şehrin mantığını ve enerjisini somutlaştırarak dünyaya taşıyor." H2'yi New York City'den ama tüm dünya için - hem benzersiz hem de evrensel olarak tasarladınız. Bunu biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?
HP: New York City'de yaşıyorum ve çok uzun zamandır buradayım. New York City sokakları ve bu şehrin insanları bana ilham veriyor. New York City'yi farklı kültürlerin, insanların ve tarzların buluştuğu bir nokta olarak görüyorum. New York metropolitan bölgesi, 700 dilin konuşulduğu, muhtemelen dünya tarihinde dil çeşitliliği en fazla olan şehir merkezidir. Burada yaklaşık 10 milyon insan yaşıyor. Bu 10 milyon hikaye demek. H2 burada, New York City'de benimle başlıyor ama küresel bir perspektifle tasarlandı. Dünyanın her yerinde kullanılabilecek bir koleksiyon yaratmak istedik.
H&M: 2004 yılında New York City'ye taşındınız. İlk geldiğinizden bu yana şehir nasıl bir değişim geçirdi?
HP: Buraya ilk taşındığımdan bu yana çok şey değişti. Dostlarımız yaşıyor, ölüyor ve insanlar hayatlarına devam ediyor. Yeni insanlar, yeni enerji. Gelgitler yaşanıyor, şehir değişiyor. İnsanlar olmadan şehirler nedir ki? Şehri şehir yapan insanlardır. Taşındığım New York bugün yaşadığım New York değil, ama sanırım bu insan doğasının bir gereği. New York City durmadan evrim geçiren bir şehir, ancak değişmeyen tek şey New York City'nin ruhu.
H&M: New York City tasarım konusundaki yaklaşımınızı nasıl şekillendirdi?
Tasarıma yaklaşımım New York City sokaklarından ilham alıyor. Enerji dolu bir şehir ve farklı stillere sahip pek çok farklı insan görüyorsunuz. Sürekli geliştiği ve değiştiği için şehirden sıkılmanız mümkün değil. Beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor. Bir seyahatten sonra New York City'e geri döndüğümde, atmosferin ne kadar canlı olduğunu hissedebiliyorum. Her zaman görülecek yeni bir şey var. Benim için çok eşsiz bir yer.
H&M: New York City'yi modada içinde bulunduğumuz bu dönem için en doğru yaratıcı merkez haline getiren nedir?
HP: New York City kültürün başladığı yer.